Ergenekon DestanıI

24 Ocak 2008 Perşembe

Bunlar yillardir bilinen seyler ama Ulkuculer ve benzerleri milleti uyutmayi basardilar. Simdi yine patladi, su yuzune cikti; bakalim halkimiz ne kadar sure aklinda tutacak bu sefer. Kerincsizlerin ve benzerlerinin mide bulandirici senaryolari, milliyetcilik adi altinda insanlari manipule etmeleri, kullanmalari, cinayetler, darbe planlari hepsi alenen ortada yine. Bu tip insanlarla ayni safta oldugunu dusunecek insan bulunmamasi lazim ulkemizde, ama cok var ne yazik ki, cok.

"Ergenekon'un beş lideri

Operasyon kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri kökenli Muzaffer Tekin, Oktay Yıldırım, Fikret Emek, Mahmut Öztürk tutuklu; Veli Küçük, Fikri Karadağ, Zekeriya Öztürk ve Muhammet Yüce iki gündür gözaltında tutuluyor.

'Derin devlet' operasyonunda gözler, adı geçmişte kontrgerilla dosyalarında gündeme gelen Ergenekon örgütünde. Örgütün tepesindeki beş kişi 'komutan' unvanını kullanıyor. Zanlılardan sekizi eski asker

24/01/2008

RADİKAL - İSTANBUL - Ümraniye'de bulunan el bombalarıyla ilgili soruşturmada ortaya çıkan örgütlenme 'derin devlet' tartışmalarını tekrar gündeme getirdi. 'Ergenekon' olarak bilinen bu örgütlenmeyle ilgili birçok iddia bulunuyor. Asker içindeki bu örgütlenmenin sivil ayağını eski asker ve istihbaratçıların yönlendirdiği belirtiliyor. Soruşturma çerçevesinde asker kökenli Muzaffer Tekin, Oktay Yıldırım, Fikret Emek, Mahmut Öztürk gibi kişilerin tutuklanması, Veli Küçük, Fikri Karadağ, Zekeriye Öztürk ve Muhammet Yüce'nin gözaltına alınması operasyonun 'Ergenokan'a karşı yapıldığı savlarını güçlendiriyor. Baskınlarda ele geçirilen belgeler toplumdaki unsurları örgütlemek için beş sivil yöneticinin bulunduğunu gösteriyor.

Ülkücü kökenli kişiler
Ergenekon ile ilgili ilk ciddi araştırmayı Can Dündar ile Celal Kazdağlı, aynı adı taşıyan kitaplarında ortaya koydu. Kitapta Alparslan Türkeş, Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Korkut Eken'in yanı sıra birçok ülkücü kökenli kişinin mekanizmada yer aldığı iddia edildi. Ergenekon'la ilgili basında çıkan bazı bilgiler şöyle:
Ergenekon'daki kişilerin, Türkiye'deki mevcut rejimin gerçek hâmisi olduğuna yürekten inandığı belirtiliyor. 'İç düşmanları' pasifize etmek, hatta ortadan kaldırmak için yapmayacağı ve yapamayacağı hiçbir faaliyet olmadığı kaydediliyor. Oluşumdakiler Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya çalışanlarla savaştığına inanıyor. Suikastları kaçınılmaz görüyor. Entelektüellere önem veriyor. Medyayı, sivil toplum kuruluşlarını (STK) kullanmanın önemine vurgu yapıyor. Naylon terör grupları ile naylon şirketlerin kurulması gerektiğini düşünüyor. Taşeron mafya yapılanmaları örgütün içinde yer bulabiliyor. Ergenekon'un, kendi örgütüne bağlı holdingler, bankalar ve medya kuruluşları kurup ideolojiye uygun ekonomi ve politik dengeleri sağlayabilmesi öngörülüyor.

Dört komutanlık var
Örgütün başkana doğrudan bağlı olan dört daire komutanlığı ile iki sivil başkanlıktan oluştuğu iddia ediliyor. 'Lobi' adı verilen sivil unsurların örgütlenmesini sağlayan oluşumla ilişkileri bu iki sivil sağlıyor. Toplam altı ünitenin komutan ve başkanlarının bir asistanı, bir de bölüm uzmanından oluşan iki yardımcısı olması gerekiyor. Örgütteki yönetim şöyle: Ergenekon Başkanlığı, Daire Komutanlığı, Analiz ve Değerlendirme Dairesi Komutanlığı, Operasyon Dairesi Komutanlığı, Finansman Daire Başkanlığı (sivil), İçi Araştırma Dairesi Komutanlığı, Teori Tasarım ve Planlama Dairesi Başkanlığı (sivil).

Eski askerler ve istihbaratçılar
Eski ve emekli askerlerle istihbaratçılar örgütün bel kemiğini oluşturuyor. Örgütte gençlerden seçilmiş yeteneklerin yanında, profesyonellerden de yararlanılması öngörülüyor. Özellikle toplumun her kesiminden insanla temasta olan doktor, avukat ve psikologlar tercih ediliyor.

'Lobi'de beş sivil yönetici
İlk Ümraniye operasyonunda bulunan belgeler sivil unsurların mensup olduğu örgüt içi bir örgütten söz ediliyor. 'Lobi' adlı bu yapılanmayı örgütün üyeliğine atanmış beş sivil yönetici tarafından yönlendiriliyor. Beş sivil yönetici personelin Ergenekon'la temasını atanmış iki personel sağlıyor. Departman başkanları beş yönetici tarafından seçiliyor ve yönlendiriliyor. 'Lobi'nin kuruluş gerekçesiyse şöyle gösteriliyor:
"Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren 'Ergenekon'a bağlı olarak, 'sivil unsurların' örgütlenmesi zorunluluğu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu gerçekten hareketle hazırlanan ve 'Lobi' adı verilen bu 'gizli örgütsel' çalışmanın amaçları doğrultusunda şimdiye değin faaliyet gösterilmemiş olması, bize göre büyük bir talihsizliktir. Ayrıca, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı sivil toplum örgütleri, önlerinde ilk kez bir sivil kontr hareketin direncini bulacaktır. Karşılaşacakları bu sivil direnç, etkinliklerini sıfır noktasına çekecektir. Yetişkin ve yetişmekte olan gençlik, özüne uygun platformlarda kendisini ifade edebilecektir. Lobinin faaliyetleri, siyasi otorite grupları ile dış kaynaklı, işbirlikçi, sözde sivil toplum örgütlerinin bölücü ve yıkıcı girişimlerini etkisiz kılacaktır. Lobi'nin kontra direnci ile karşılaşan siyasi otorite grupları, doğal olarak Kemalist sivil 'lobi' ile işbirliğine yönelme zorunluluğu duyacaklardır."

Kitlesel eylemleri yönlendirmek
'Lobi'nin faaliyetleriyle daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplanabileceği ve değerlendirme yapılabileceği düşünülüyor. 'Lobi'nin bir başka amacıysa şöyle anlatılıyor: "İşlevini tamamlamış çeşitli işçi sendikalarının, sivil toplum örgütlerinden etkilenmeleri sağlanarak, mevcut sendikaların tepkisel ve kitlesel eylemlerinin, endirekt metotlarla yönlendirilmesi sağlanacak. Faaliyete geçirilmesi planlanan Lobi, ticari şirketler aracılığı ile ekonomik güç kazanmalı, kuracağı vakıfla da ekonomik gücünü artırma çalışmalarına yönelmeli."
'Lobi'nin organizasyon planı şöyle sıralanıyor: Merkez Araştırma-Bilgi Toplama, Analiz ve Değerlendirme Finans-Ticaret, Kültür- Bilim Teori-Senaryo İletişim- Propaganda Hukuk, Uluslararası İlişkiler."

0 yorum: