tarkanın yeni sarkısı

29 Ocak 2008 Salı

Sorma derdin nedir diye sorma,
Gel gör halimi görde anla
Azar azar içim yanar durur o biçim
Öl dese ölürüm onun için
Cok seviyorum hemde cok
Tam kalbime geldi ok
Delisiyim a canına yandığımın
Vurgunuyum haberi yok

Vay anam vay halime vay anam vay
Dışı beni yakar içi beni dilek olay

Söndü havam fiyakam benzine gireli
Şimdi Sabahı zor ediyorum geceleri
Azar azar içim yanar durur o biçim
Öl dese ölürüm onun için
Cok seviyorum hemde cok
Tam kalbime geldi ok
Delisiyim a canına yandığımın
Vurgunuyum haberi yok
Yok derdime care yok
Tam kalbime geldi ok
Köleseyim o canına yandığımın
Vurgunuyum haberi yok

Vay anam vay halime vay anam vay
Dışı beni yakar içi beni dilek olay

Çok seviyorum hemde cok
Tam kalbime geldi ok
Delisiyim o canına yandığımın
Vurgunuyum haberi yok
Yok derdime care yok
Tam kalbime geldi ok
Kölesiyim o canına yandığımın
Vurgunuyum haberi yok
Vay anam vay halime vay anam vay
Vay anam vay halime vay anam vay

kuzu kuzu

Bak! Kırıldı kolum kanadım
Olmadı, tutunamadım
Zor! Yokluğun çok zor
Alışamadım

Vur, vur bu akılsız başı
Duvarlara
Taşlara vur sevabına
Sonra affet, gel bas bağrına
Süzüldüm, eridim
Sensiz olamadım

İşte kuzu kuzu geldim
Dilediğince kapandım dizlerine
Bu kez gururumu ateşe verdim
Yaktım da geldim

İster at, ister öp beni
Ama önce dinle bak gözlerime
İnan, bu defa
Anladım durumu , tövbeler ettim

Ooofff ooofff
Acı biberler sür dilime dudaklarıma
İşte kuzu kuzu geldim
Dilediğince kapandım dizlerine
Bu kez gururumu ateşe verdim
Yaktım da geldim

İster at, ister öp beni
Ama önce dinle bak gözlerime
İnan, bu defa
Anladım durumu, tövbeler ettim

tarkan hepsi senin mi

Başkası olma, kendin ol
Böyle çok daha güzelsin
Ya gel bana sahici sahici
Ya da anca gidersin

Anasının kuzusu
Ciğerimin köşesi
Kız bu neyin cakası
Kız hepsi senin mi?
Hepsi senin mi?

Oynama şıkıdım şıkıdım
Ah yanar döner, a-acayipsin

Ne deli ne de divaneyim
Biliyorum sonunu
Sanma uğruna viraneyim
Beyenmedim oyununu

Oynama şıkıdım şıkıdım
Ah yanar döner, a-acayipsin

Hadi kasıl, hadi kapris yap
Hadi ben çekerim razıyım
You are the best
You are the top
Hadi, emrine amadeyim.




ilginç nikler

Abçı neçe al (tep) bilse, ayıg anca yol bilir (I. 63) (I. 332)

Avcı ne kadar hîle bilse, ayı o kadar yol bilir.

Aç ebek, tok telek (I. 387)

Aç kişi aceleci, tok kişi yavaş olur.

Açıglığ er şebük karımas (I. 147)

Varlıklı kişi çabuk kocamaz.

Aç ne yemes, tok ne temes (I. 79)

Aç olan ne yemez, tok olan ne söylemez?

Agılda oglak togsa arıkda otı öner (I. 65)

Ağılda oğlak doğsa, dere boyunda otu biter.

Agız yese köz uyadur (I. 55)

Ağız yese göz utanır.

Alımçı arslan, berimçi sıçgan (I. 75) (I. 409)

Alacağına arslan, vereceğine, borcuna sıçan.

Alın arslan tutar, küçin sıçgan (kösgük, oyuk) tutmas (III. 412) II. 289) (I. 81)

Hîle ile arslan tutulur, zor ile güç ile sıçan (nazar, hayâl) tutulmaz.

Alp çerikde, bilge tirikde (I. 388)

Yiğit ordu içinde, bilgin mecliste (kiñeşte) belli olur.

Alp eriğ yabrıtma, ıkılaç arkasın yagrıtma (I. 139)

Yiğiti bakımsız bırakma, yörük atın sırtını yara etme.

Alplar birle uruşma, beğler birle turuşma (I. 182)

Yiğitlerle vuruşma, beğlerle sürtüşme, iddiâlaşma.

Alp yağıda, alçak çoğuda (I- 41)

Yiğit kişi düşman karşısında, yumuşak kişi savaşda belli olur.

Anası teblük yufka yapar, oglı tetik koşa kapar (III. 33)

Annesi (yalancı yufka) yapar, oğlu tetik koşup kapar. ( 1 )

Añduz bolsa at ölmes (I. 115)

Andız ota olsa, at ölmez. ( 2 )

Anıñ yüziñe titinü baksa bolmas (II. 144)

Onun yüzüne dik bakılmaz.

Anuk otru tutsa yokka sanmas (I. 68)

Öne konan yemek ikram edilmemiş sayılmaz.

Arı kapçıtsa ısrur (II. 329)

Arı kızdırılırsa ısırır, sokar.

Arkasız er çeriğ sıyumas (I. 128)

Arkasız kişi düşmanını, rakibini yenemez.

Arpasız at aşumas, arkasız alp çeriğ sıyumas (I. 123)

Arpasız at aşamaz, arkasız yiğit rakibini yenemez.

Arslan karışa sıçgan ötin ködezür (III. 263)

Kocayan arslan sıçan deliğini gözler.

Arslan kökrese at ayakı tulaşır (II. 146)

Arslan kükrese atın ayakları dolaşır.

Aşıç ayur tübüm altın, kamıç ayur men kayda men (I. 52)

Tencere der dibim altın, kepçe der ki ben neredeyim?

Aş tatıgı tuz yogrın yemes (III. 31)

Yemeğe tad veren tuzdur ama tuz çanakla yenmez.

Atan yüki aş bolsa açka az korunur (I. 75)

Aş deve yükü ile olsa aça az görünür.

Ata oglı ataç togar (II. 80)

Oğul babasına çeker, çekmek üzere doğar.

Atası açıg almıla yese oglınıñ tısı kamar (II. 311)

Babası ekşi elma yese, oğlunun dişi kamaşır.

Atası anası açığ almıla yese oglı kızı tısı kamar (III. 272)

Babası anası ekşi elma yese, oğlunun kızının dişi kamaşır.

Ata tonı ogulka yarasa atasın tilemes (III. 87)

Babanın giyimi oğluna yarasa, oğul babasını istemez.

At teküzligi ay bolmas (I. 507)

oku,ders al!

BİR ZAMANLAR bir kralın aklına şöyle bir düşünce geldi:

“Eğer bir işe ne zaman başlayacağımı, kimi dinleyeceğimi ve yapmam gereken en önemli şeyin ne olduğunu bilseydim, giriştiğim her işi başarırdım.”

Krallığın dört bir yanına, kim kendisine her iş için en uygun anı, bu iş için en gerekli kişinin kim olduğunu ve yapılması gereken en önemli şeyin ne olduğunu öğretirse ona büyük bir ödül vereceğini duyurdu. Bilgeler kralın huzurunda toplandılar, fakat sorulara verdikleri cevaplar birbirinden tümüyle farklı oldu.

Kral hâlâ doğru cevapları aradığı için, yakınlardaki bir bilgeye danışmaya karar verdi. Bilge kişi, hiç ayrılmadığı bir ağaç kovuğunda yaşıyor, yanına halktan insanlar dışında kimseyi kabul etmiyordu. Bu yüzden kral halktan biri gibi giyindi ve yola düştü.

Bilge kişinin yaşadığı kovuğa yaklaştıklaında kral atından indi ve korumalarını orada bırakıp yola tek başına koyuldu. Bilgenin olduğu yere vardığında, onu yaşadığı kovuğun önüne çiçek tarhları kazarken gördü.

“Ey bilge kişi, sana birkaç önemli konuda danışmaya geldim” dedi. “Doğru şeyi doğru zamanda yapmayı nasıl öğrenebilirim? En fazla ihtiyaç duyduğum, dolayısıyla ötekilerden daha fazla ilgi göstermem gereken kişiler kimdir? En önemli ve herşeyden önce gelen sorum ise şu: Kendimi vermem gereken işler nelerdir?”

Bilge, büyük bir dikkatle kralı dinledi, fakat bir cevap vermedi. Döndü, yapmakta olduğu işini sürdürdü.

“Yoruldunuz” dedi kral. “Küreği bana verin de, siz biraz dinlenin.”

Bilge kişi:

“Sağolun” dedi ve küreği krala verdi. Yere oturup dinlenmeye başladı.

Kral, iki tarh kazdıktan sonra sorularını tekrar sordu. Bilge kişi ona cevap vermek yerine ayağa kalktı, elini küreğe uzattı ve:

“Siz biraz dinlenin, bir parça da ben çalışayım” dedi.

Fakat kral küreği ona vermedi, tarh kazmayı sürdürdü. Saatler birbirini kovalıyor, güneş yavaş yavaş ağaçların ardından batmaya başlıyordu. Sonunda kazmayı toprağa saplayıp, bilgeye döndü:

“Ey bilge kişi, senin yanına sorularıma bir cevap bulmak için geldim” dedi. “Eğer cevap vermeyeceksen, söyle de evime döneyim.”

Bilge kişi gözlerini uzaklara dikti.

“Bak, bir adam koşarak buraya geliyor” dedi. “Bakalım kimmiş, ne istiyormuş...”

Kral arkasına döndüğünde, bir adamın koşarak kendilerine doğru geldiğini gördü. Adamın karnına bastırdığı ellerinin altından kan sızıyordu. Kralın yanına ulaşınca, kendinden geçercesine inledi, sonra da bayılıp yere düştü.

Kral ve bilge kişi, hemen adamın üstündeki elbiseleri çıkardılar. Adamın karnında büyük bir yara vardı. Kral yarayı elinden geldiğince yıkadı, mendiliyle ve bilge kişinin havlusuyla sardı, kanı durdurdu.

Adam bir süre sonra kendisine gelince içecek birşey istedi. Kral dereden taze su getirdi, verdi.

Bu arada akşam olmuş, hava soğumuştu. Kral, bilge kişinin de yardımıyla yaralı adamı kovuğa taşıyarak yatağa yatırdı. Yatağa uzanan adam gözlerini kapatıp derin bir uykuya daldı. Kral, koşuşturmaktan ve yapmış olduğu işlerden öylesine yorulmuştu ki, eşiğin dibine çöktü ve orada uyuyakaldı. Kısa yaz gecesi boyunca deliksiz bir uyku çekti.

Sabah uyanınca, yatakta uzanmış ve canlı gözlerle dikkatle kendisine bakan yabancının kim olduğunu hatırlamaya çalıştı.

Kralın uyandığını gören adam, zayıf bir sesle:

“Beni affedin” dedi krala.

Kral:

“Sizi tanımıyorum, üstelik affedilecek birşey yapmadınız ki” dedi, ama adam konuşmayı sürdürdü:

“Siz beni tanımıyorsunuz, ama ben sizi tanıyorum” dedi. “Ben kardeşimi astırdığınız ve mallarını elinden aldığınız için sizden öç almaya yemin etmiş bir düşmanınızım. Tek başınıza bilge kişiyi görmeye gittiğinizi öğrendim, dönerken yolda sizi öldürmeye karar verdim. Ama akşam olduğu halde dönmediniz. Ben de pusuya yattığım yerden çıkıp sizi aramaya koyuldum ve korumalarınıza yakalandım. Onlar beni tanıdılar ve öldürmek istediler. Ellerinden kurtuldum, ama yaralıydım; yaramdan kan akıyordu. Siz dün akşam yaramı sarmasaydınız, kan kaybından ölürdüm. Ben sizi öldürmek istedim, fakat siz benim hayatımı kurtardınız. Eğer yaşarsam, şimdiden sonra en sadık hizmetkârınız olarak size hizmet edeceğim ve oğullarıma da aynı şeyi yapmalarını emredeceğim. Beni affedin.”

Kral, düşmanıyla bu denli kolay barıştığı ve onun dostluğunu kazandığı için çok mutlu oldu. Onu yalnızca affetmekle kalmadı, uşaklarını ve kendi doktorunu gönderip onun tedavisini yaptıracağını da söyledi. Ayrıca, el konulan tüm mallarının geri verileceğini de bildirdi.

Yaralı adamla vedalaşan kral, kapının önüne çıktı ve orada yine çiçek tarhı kazan bilgeden, sorularına cevap vermesini bir kez daha istedi.

“Siz beklediğiniz cevabı çoktan aldınız” dedi bilge. Ve şöyle sürdürdü sözlerini:

“Dün eğer benim güçsüzlüğüme acımayıp şu tarhları kazmasaydınız, buradan ayrılacaktınız ve geri dönerken şu adamın saldırısına uğrayacaktınız. Yani, dün sizin için en önemli an, tarhları kazdığınız andı. Sizin için en önemli kişi bendim ve sizin için en önemli iş bana iyilik yapmaktı. Daha sonra yaralı adam koşarak yanımıza geldi. Sizin için en önemli an, onunla ilgilendiğiniz andı. Çünkü eğer onun yaralarını sarmasaydınız, o adam sizinle barışmadan ölecekti. Dolayısıyla o zaman sizin için en önemli kişi oydu. Ve yine o zaman en önemli işiniz de, onun için yaptıklarınızdı."

Bilge bunları söyledikten sonra krala, bir de öğüt verdi:

“Sizin için en önemli anın içinde bulunduğunuz an olduğunu hiçbir zaman unutmayın. Çünkü yalnızca o an elimizden birşey gelebilir. Sizin için en önemli kişi ise, o an birlikte olduğunuz kişidir. Çünkü hiç kimse, bir başka kişiyle bir daha görüşüp görüşmeyeceğini bilemez. Ve sizin için en önemli iş iyilik yapmaktır. Çünkü kişinin bu dünyaya gelmesinin bir hikmeti budur.”

Msn Nickleri

çok geç anladım, kalabalıklar arasındaki
senmişsin dokunamadığım...


XxAcıyı Aşka Yama YaptımxX


Gemileri yakmadan dönüşü olmayan düşlerle geldim...Sana
Yok Gidilecek Başka Bir Yer Senden Öte...


Susuş değildi benim bu yaptığım(!).. resmen sana susayıştı.

Herkese ilac olan zaman bize yaramıyor


derinliğine
kimse
sevgili
olamadı...



...düsmemek icin elimden qeleni yaptım "sen tutunuslarımdan"... ellerimi kanattım sen tutunurken ve "düstüm"...sen "düs"tün....


''sen'' i ke$fettikçe ''ßen''i yitiriyorum.. . .
Sêvdíм âмâ dêgмêzsíи..!!!

нi¢ вiя yαlαи sєиiи καdαя καиdiямiyǿ..!!!

Śέйî KάІбíмέ Ŷάźмάđιм Śέйî Kάłбîмέ Kάźιđιм

sâNâ Bî íhÂnÊt bórcUm vÂr..!!!¿

Şέήί Ķăłėмŀė ĸăġίđά ďέġίł, Ķάήίмŀά ķάŀвίмέ ŷάżďίм
KayıtLaRa geçSindi
''ßu Sevda(!)'' ♥ .. .
.. ღ ..


benLi cumLeLere ıntıhar susu ver ..


Ey,iKi AdımLık YérKüré
Sénin ßütün aRka ßahçéLérini
Gördüm ßén .. .



Beni sabaha çıkarmayacak sözlerin kandırmayacak ve inanmış gibi yapmayacağım bu defa/ seninleydim…/ düşlerinde kör ebe oynayan çocukların telaşı var. Sobe!

нαƒιƒ α¢ιℓαя кσηυѕυя,αgιя α¢ιℓαя ∂ιℓѕιz∂ιя..!
мιℓℓєTιη нαναѕıηı αTTığı уєя∂є вєηιм кαѕıяgαм єѕєя gєçєя
ςǿκ کε√díκ طę ∂ط í ....
Canım yanıyor...
KaLsaydın diye söyLeyemedikLerim .. Gittikten sonra yüregime agır geLiyor..
Simdi ardından sesLendikLerim.... Yutkunurken bogazıma takıLıyor.
Bugünümde yanımda oLmayan yarınımda hiç oLmasın !


ßana Şımarık Diyenin DiLini Koparır,Eline Veririm !



İnzivaya Çekilmiş Bir Çok Şehrin Ortasında Bıraktım SEni,Seni TERk EdeLi Çok OLdu.


YANGINLAR YAKMADI GÖZLERİN KADAR



Bir Sen Gelseydin Yanıma Ömrüme Bedeldi Bir Sen Sevseydin Beni Herşeye Değerdi Ve Keşke Bir Sen Dokunsaydın Bana Bi Senin Olsaydım Bu Dünyada Keşke Be Aşkım Keşke SENİ DELİ GİBİ SEVİYORUM HALAAA


βεήίм оŁλи βαиα қαŁıЯ , ĢєЯίуε καŁαи үоŁ αŁιЯ

BiTanee dHaAa bpEnNn YoKkİİ!eE€. . .

sonbaharda katil oldu rüzgarlar,
öldü tüm yapraklar,
yağmur aldı gözyaşı
ve rüzgar oldu ruhlar estiler yavaşça;
sen misali ağlamıştı her dünüm usulca .

~ ProféssionaL CindréLLa ~

uMutLar TuKéNDi GéNé iÇiYoRum aNNé. .

NEDEN YAPTIN Kİ BUNU?
KESKİN NEFESLER HER ZAMAN LAZIM.....
HALBUKİ CANIM-SIN SEN.....

ßir yaz ak$amında hayaTa
Attım qÖzBeBeqimi
ßeBeqim öLdü
!!

...ßunCa aCıyı ßoşa Çekmez hiÇ kimSe...
tek çağre bu diosan...
hadi..!
birdaha öldürelim beni...
merak etme...!
sensizlikten zor diil bu...
bilmiosun,
beni en cok nein acıttığnı...
bitti....

Gözlerim görmez oldu
Kulaklarım duymaz oldu
Tenım hıssetmez oldu senden sonra ...

İstediğini söyleyen, istemediğini işitirmiş !!!


Sevginin Ölçüsü...Ölçüsüz Sevmektir...


Yitirebileceklerimiz yitiktir


oYuNuN eN güSeL YeriNde ziL çaLıNca üzüLürdüK Ya öLeYiM..

Beyninin içi çok boş,kurduğun hayaLLer hep bomboş..
SokakLarda pahaLı oLsa oLurmusun bizimLe sarhoş..

Boşver kıLıfımı boşver,benim içim güzeL..
Boşver süsü püsü boşver sade sade bana geL..

≈ParayLa $ampiyOnLuk Ne Kadar KoLay,
aLemde Tek KraL≈ ; »♥ Takım adını yaz ..! ♥ «

yıllarca kahrolsak dertten kederden
bilsekki kellemiz kopacak yerinden
aşkımız harbiden sevgimiz gönülden
asla vazgeçmeyiz FENERBAHÇEM senden

Sen Hiç KaLbimden EmekLi OLmadınki..


birbiri ardına yaktığım cigara çividir tabutuma,
boşver dumanıma doysun heryer sen aldırma

mutluluk sahip olamadıklarımda gizli....

Bir sen var oldun , bir sen nur oldun Bir tek sen varsın bil sen çok oldun Suratın iğrenç kimlerden söyle yüz buldun

îLk DéqîLsîn Âfféd ! s0n déqîLsîn Dîkkâd éd !
ßén sénin yaLnız kaLısLarında ték adrésin oLamam ya bénim oL hérseyinLé yada unut hérséyimLe...

yazıLmıssa bir kéz iLahi kaLémLé kadérimiz Hicbir kaLéM kadéri siLip bastan yazmıyor ...

bénm yazdıq'm bir masaL dı bu sonu mutLu oLmayan...Kurduq'm hayaLé inandım bén asLında hic var oLmayan !!

DértLérimi karanLıq'a émanét ettim...qözyasLarımı qözLérimé bana hapséttin ...

Bu séhir sénsiz düsman bana sén bénm karanLıq'msın ...


Kalbimi saatime göre ayarlamıştım,
Saatim durdu.
Kendimi aşka ayarlamıştım,
Aşk yok oldu.

adaletinde bir bedeli vardır
"ƒєℓαкєтιη вιя ιуιℓιgι ναяѕα σ∂α нαкιкι ∂σѕтℓαяιмιzι тαηιтмαѕι∂ιя..!"
Çok güvendim gaLiba...Çok inandım...
Hep yanımda kaLırsın sandım.
Bir gittin...
BoşLuğunu doLdururken yerine koyduğum her sureti SEN sandım!

"єgєя вιя уєя∂є кüçüк ιηѕαηℓαяιη вüуüк göℓgєℓєяι σℓυѕυуσяѕα σяα∂α
güηєѕ вαтιуσя ∂ємєктιя"
her bakış sanki bir
kayıp ilanı
huzuru kaybettik
bir gören var mı?????
SatıLık arkadaş, kiraLık kanaL, parayLa kraL oLmaz bizde....
Biz onurumuz için öLür, itibarımız için yaşarız......
Bizde Sadakata Şart KoşuLmaz.
Hiçbir ihanet cezasız KaLmaz..
KALMAYACAKTIRDA...
biz burdayız , dostumuz az, düşmanımız Çok...
KORKUMUZ YOK..

aşkında sonsuza kadar nöbet tutayım
İlk aşk'ın yürekde izi kaLırmş .. Bndde Snn izn kLdı

Ne alayına giderim ne de Kralına .. Onlar benım ayagıma gelsın ..!

ﻛєní ﻛєwíyorum طíтanєm
кιуαмєт кσρѕα вiiLє..gєLмєє..giiттт..güLє güLє x’(



[..gυяυя Dυяυя..вєηii вυLυя..σ ѕözLєя нєρ υηυтυLυя..]



Yέяiηέ ىένέмέм



!..нєяѕєу тαмαм Dα...вiiiя ѕєη єкѕiiкѕiiη..!
ﻛ є я s є я í ﻛ є я ط є s T ﻛ í т í L

mesele beklemektir, mesele özlemektir... bellki ben yanıldım sonum depresiftir!..


...[İmkansız hayallerden başka tutunacak bir şeyim kalmadı]. ..


Hiç anlatamadm * Hiç anLamadılar x[


..ι| кέйDiiйii мสятιLสяLส вiiя тυтмส..รέйiiй кสйสтLสяιй уσк |ι..



xXx L0√3 xXx


Alma kalsın ahı,sorma boşver olmasın dönüşleri..

ßeni Vurun ßu Aşk'a ßir ( . ) Koyun !


(; inSan umurSaMAdıQLarına Karsı hép eii dawRanır/.


zamanın eli değdi bize. . çoktan değişti herşey. aynı değilz ikimzde.. !

Mutlak Deger! //

gözler değil sözler önmli

bazen anlatamıyorum derdimi ama anlayan da yok

hiçbirşey ifade etmiyorsun tek şeyden başka __aşk__

körün göz mü senin ya sapıkk

elveda umutlarım sonsuz rüya açıl

yüzsüzsün çünkü yüzün yok

gözbebeklerin titriyor neden aceba belki günahı vardır

ben sana mecbur değilim sen bana mecbursun

sözlerim seni acıtıyormu inanmam her zaman ki yalanın nede olsa

herzaman aşığım ama bugün bir farklı aşığım

gözlerin yalan söylüyor çünkü o her zamankinden farklı bakıyor

seni özlüyorum bir hayli unutuyorum

gözlerim yollarda kaldı belki birgün gelirsin diye

kendimi fazla kaptırmışım garip oyunlara

fazla geldi bu sevgi sana birazda az neden aceba??

mosmor oldun patlıcan gibi görünüşleriniz benzeyebilir ama patlıcan doğruluk yönüyle senden farklı

hergün bir başka acıyor yüreğim yarını bekleyeceğim belki yarın acım hafifler

acıma bana istemiyorum bana acıyacağına yeniden sevde birlikte acıyalım birbirimize

birlikte olmak varken sen birhayli kaçıyorsun kaçma durr gitmeee

ellerimiz ayrıldı birbirinden ama hala hayalin eskisi gibi yanımda

beni terkedip gitmen değilde beni aldatmam çok koydu

hergün ızdırap ızdırap yeter artık dönme arkanı bana ne özelliğim var benim yoksa çirkinliğim mi??

bu hayatta kimseye özenmem ama belliki bana özenenler olmuş da gidiyoor

Nefret nickleri

Bir eski dost gibi hatırla beni bir selam ver yeter zahmet olmazsa unutmuş olsan da eski günleri adımı an yeter zahmet olmazsa..

Seni sordum sokak lambalarına bekleme boşa gelmez dediler boynumu büküp de baktım onlara halime acıyıp zavalli dediler.

Buruk hasret dolu geceleri öldüreceğim birgün bu ayrılık şarkılarını kurşuna dizeceğim ve seni benden ayırdığı için kaderimi mahkemeye vereceğim..

Güller anlatsın sana olan sevgimi güller anlatsın yanlızlığımı çaresizliğimi yavaş yavaş eriyen yüreğimi güller anlatsın ben anlatamadım güller anlatsın.

Korkma sevgiden çekme ellerini bırak yaşasın yüreğin dizgin yakışmaz dörtnala bozkırlarda kısrağın. Untma Gülün dikeni olmasa hıç bu kadar sevilir miydi..

Kurak çökse de, denizlerine gönlünün inan gözyaşlarımla sulardım seni sonuna değın ömrümün.

Ağlayışım terk edip gidişine değil. Ben sensizken, senden diye sensizliğini de sevmiştim. Sen, seninle, senide sensizliğini de alıp gittin.

Beni şair ettin, beni adam ettin, bana yazık oldu.

Aşkımızı istemeyenler bizi çekemeyenler, ayrılın artık diyenler, hey siz! siz kazandınız.!

Bahar gözlerine bakınca dalarım tutamam kendimi ağlarım

Git dediğin yerler mi uzak yoksa sen mi?

Acılarımın prangası vermez ellerimi hüzünlerimin darağacına aştım kendimi.

Seni dün sevmedim dünler bitti seni bügünde sevmeyeceğim bu günlerde bitecek seni yarın seveceğim çünkü bebeğim yarınlar hıç bitmeyecek.

Eller bana kalpsizsin diyor, doğru çünkü kalbimin sende olduğunu bilmiyorlar.

Sen desem seni bilir misin, sen diye bir desen çizebilir misin? Bir mesken bulamadım kendime. Büyük aşklar vardır hani bilir misin.?.

Seni her özlediğimde kalbime bir yıldız çiziyorum. Seni ne kadarmı özledim? Artık kalbimde bir gökyüzüm var. Çünkü seni seviyorum.

Yıllardır sevgimin öyle çok muhafızı ve düşmanı oldu ki inan bana seninle onları aştı. Ve inanki seni seviyor olmak bile büyük nimet benim için..

Kuyruklu yıldızlar vardır, dünyaya yetmiş yılda bir gelirler, insanlar onu hayatları boyunca ya birkez yada hıç görmezler. Ben gördüm. O da sensin birtanem...

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya Bitanem dünyada kimse böyle sevemez.

яσ¢к,мєтαℓ νє ƒяρ ує "şєутαη ιşι" ∂ιуєηℓєя.¢єναρ νєяιη :"şєутαη вυηυη ηєяєѕιη∂є?"

ஐ๑ вєη¢є ѕєη ∂є ѕιм∂ι нєякєѕ gιвιѕιη...ஐ๑

çσктαη υzαкℓαşтıм, вıяαктıм вιя уєяℓєя∂є, υηυттυм ѕєηι αşк.. нαтıяℓαт кєη∂ιηι вαηα !!

HEP KALANLARA GIDENLERI KATTIM! BIR GUN YERINE GECEMEDILER. O KALANLARA GIDENLERI KATTIM YINE BIR TANE SEN EDEMEDILER. ZOR GELDI AYRILIK ALISAMADIM

Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla...!!!vazgeçmez unutma...!!!

Senn benim adımı bile anamazsın. Bırak dost kalmayı sen benim düşmanım bile olmazsın...

harbi sözler

28 Ocak 2008 Pazartesi

"Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıt gerektirir."

Carl Sagan


"Aptal bir şeyi 50 milyon kişi de söylese, o hala aptal bir şeydir."

Anatole France

"Bazı insanlar vardır, eğer bir şeyi zaten bilmiyorlarsa, onlara anlatamazsınız."

Louis Armstrong

"Gözler sadece zihnin algılamaya hazır olduğu şeyleri görür."

Henry Bergson

"Aptalca sorular sorun. Eğer sormazsanız, aptal kalmaya devam edersiniz."

Alvan R. Feinstein

"Günümüzde, dünyadaki temel sorun, aptalların kendilerinden son derece emin, akıllıların ise devamlı şüphe içinde olmalarıdır."

Bertrand Russell

"İnsan kolay inanan bir canlıdır. Bir şeylere inanmak zorundadır. İnanmak için iyi bir sebep bulamadığında, elindeki kötü sebeplerle yetinir."

Bertrand Russell

"İnsanlar dünyanın düz olduğuna inandıkları zamanlarda haksızdılar. Dünyanın küre şeklinde olduğunu düşündüklerinde de haksızdılar. Fakat eğer dünyanın küre şeklinde olduğuna inanmanın, düz olduğuna inanmak kadar yanlış olduğunu düşünüyorsanız, sizin bakış açınız, bu ikisinin toplamından daha yanlıştır."

Isaac Asimov

"Bilimde, bilim adamlarının sıkça 'Biliyor musunuz, bu iyi bir argüman; benim fikrim sanırım yanlış' dediğini duyarsınız. Ve sonra fikirlerini değiştirirler ve onlardan artık eski bakış açısını bir daha duymazsınız. Bunu gerçekten yaparlar. Olması gerektiği kadar sık yapmazlar, çünkü bilim adamları da insandır ve değişiklik çoğu kez zordur. Fakat bilimde her gün olur bu tür bir şey. Politika'da veya Din'de ise böyle bir şeyin en son ne zaman olduğunu hatırlamıyorum bile."

Carl Sagan

"Kesin bilgi ancak çok az bildiğimiz zaman mümkündür. Bilgi miktarımız arttığında şüphemiz de artar."

Goethe

"Tüm gerçekler üç aşamadan geçer. Önce alaya alınırlar; sonra kendilerine şiddetle karşı çıkılır; ve son olarak ise doğruluklarının çok açık olduğu ilan edilir."

Arthur Schopenhauer

"Eğer bir insan kesin bilgiden yola çıkarsa, şüphelere ulaşır. Şüpheden başlamayı becerebildiğinde ise, kesin bilgiye ulaşır."

Sir Francis Bacon

"İnançlı bir insanın şüpheci bir insandan daha mutlu olması, sarhoş bir insanın ayık birinden daha mutlu olmasından farklı değildir."

George Bernard Shaw

"Şüphe ve belirsizlik içinde, bilgiden yoksun olarak yaşayabilirim. Bence bu şekilde yaşamak, yanlış olabilecek cevaplarla yaşamaktan daha ilginçtir."

Richard Feynman

"Toplum için tehlikeli olan, inançsızlık değil, inançtır."

George Bernard Shaw

"Aşırı şüphe, aşırı kolay inanmadan daha iyidir."

Robert G. Ingersoll

Beynim, ruhuma bir ağaç yada bir ev duyumsadığını telkin ettiğinde, yerini, boyutlarını ve başka özelliklerini bildiğim bir ağacın yada bir evin gerçekten benim dışımda var olduğunu hiç duraksamadan söylerim. Aynı şekilde hiçbir insan yada hayvan bu gerçekliği sorgulamaz. Örneğin bu kuşku bir köylünün aklına düşer ve karşısında duran kahyasının var olmadığını söylerse, çok geçerli nedenlerle adama 'deli' derler; oysa bir felsefeci böyle duygular geliştirdiğinde, sıradan insanlarınkini kat kat geride bırakan bilgisine ve engin kavrayışına hayran olmamızı bekler."
(Euler'in Bir Alman Prensesine Mektupları, Mektup 97, 1761)

"Bilim dünyası dışındakilerin, bilim hakkında en fazla canlarını sıkan şey, büyük ihtimalle doğaötesi iddiaların bilim adamları tarafından dogmatik bir şekilde reddidir. Fakat bilimin reddettiği, o iddialar değil, o iddiaları desteklemek üzere ileri sürülmüş kanıtlardır. Bilimsel kanıt, tanımı gereği, herkesin hemfikir olacağı kadar güçlü olmalıdır. Bilim adamları, sihirbazlar gibi, gösterinin en önemli yerinde ellerini örtemezler. Bunu yaparlarsa seyirciler yuhalar ve domates atar... Bilim, bilim adamının bir fikre nasıl ulaştığını umursamaz. Fakat fikrini desteklemek için kullandığı delili umursar. Delil, iddiaya inanmayanları dahi ikna edecek güçte olmalıdır. Sadece inananları değil."

Alan Cromer

Osmanli Padişahları 2.Seri

ORHAN I. (1326-1359)



Babasi : Osman Gazi
Annesi : Mal Hatun
Dogumu : (H. 680 - M. 1281)
Vefati : (H. 761 - M. 1360)
Saltanati : 1326 - 1359 (33) sene

Osmanli Devletini Osman Gazi kurmustu.Fakat onu teskilâtlandiran ve büyük bir devlet haline getiren Orhan Gazi idi.Orhan Gazi sari sakalli, uzunca boylu, mavi gözlü idi. Yumusak huylu ve merhametli, fakat yerine göre hiddetli ve secaatliydi. Fakirleri sever ve ulemaya hürmet ederdi. Son derece dindar, adaletli ve tebaasina kendisini sevdirmesini çok iyi bilirdi. Bizzat halk içine girer, onlarla yemek yer ve dertlesirdi.Hareketlerinde çok hesapli davranir ve hiç telâs etmezdi. Iznik'i fethettigi zaman hiristiyanlara göstermis oldugu insanca muamele,dillere destan olmustu.Orhan Gazi'nin her yönden büyük bir insan oldugunu sadece Türkler degil, barçok yabanci tarihçiler dahi tasdik etmislerdir.Orhan Gazi daha 15 yaynda iken harplere istirak etmis ve hayatinin büyük bir kismi harp meydanlarinda geçmistir. Babasindan 'i6.000 km. kare olarak teslim aldigi topraklari alti misline çikararak 95.000 km. kare yapmistir.Orhan Gazi bir devlet reisi sifati ile harplerde bizzat ordularinin basinda daima bulunmustur. Orhan Gazi devletin muntazam bir idare sistemine baglanmasi lüzumunu görmüs ve teskilât isini ise, Alâeddin Pasa ile, Seyh Edebali'nin bacanagi Çandarli Kara Halil Pasa'ya havale etmisti.Orhan Gazi zamaninda teskilâti üç noktada toplayabiliriz : Para, kiyafet, ordu.Orhan Bey'in büyük oglu Süleyman Pasa,kendisinden önce vefat etmistir. Kendi sagliginda iken baskumandanlik vazifesini ikinci oglu Murad Hüdavendigâr'a devretmistir.Osmanlilar tarafindan yaptirilan ilk cami (1333 - 1334) senesinde Iznik'te yapilan "Haci Özbek" Camiidir. Ve Orhan Gazi yaptirmi,stir.Bursa Medresesini Orhan Bey yaptirmis ve ilk "Sultan" lâkabi da O'nun zamaninda kullanilmistir. Yine ilk Osmanli parasi da Orhan Bey zamaninda basilmistir. Müslüman Türkler Avrupa'ya ilk defa Orhan Bey zamaninda geçmislerdir. Istanbul'un Anadolu yakasi tamamen Orhan Bey zamaninda Osmanli topraklarina katilmistir.

Yeni fethedilen hiristiyan topraklarinda yasayan yerli hiristiyan halktan Osmanli hayranligi, yeni fetihleri de kolaylastirmistir.Zamaninda fethedilen yerler :1326'da Bursa, 1329'da Iznik, 1337'de Gemlik'i fethetti ve Bizanslilara kary Palekanon(Maltepe) zaferini kazandi. 1345'de Karasi Beyligi ilhak edildi. 1354'de Ankara ve Gelibolu feihedildi.Orhan Gazi 1360 senesinde 79 yasinda vefat etmistir.

Türbesi ise Bursa'da Osman Gazi'nin türbesi yanindadir. Türbe dört köselidir.Içinde 4 tane büyük mermer sütun vardir. Türbe bu dört sütun üzerine oturtulmustur. Kubbesi genis ve kursunla örtülmüstür. Duvarlari sade ve beyaza boyanmistir. Tavaninda onar kandilli birer tane avize asilidir. Orta yerde Orhan Gazi'nin sandukasi bulunmaktadir. Etrafi;pirinç parmakliklar ile çevrilmistir. Sandukanin kuzey yönünde Cem Sultan'in oglu Abdullah,kapi tarafinda Ikinci Bayezid'in oglu Korkut,onun yaninda Orhan Gazi'nin ailesi Nilüfer Hatun ve oglu Kasim Çelebi ile Yildirim'in oglu Musa Çelebi vardir. Bu türbede yirmiiki tane mezar bulunmaktadir. Türbeyi ise Sultan Abdülaziz yaptirmistir.Silsile-i Sâdât-i Naksibendiyye'den Hâce Muhammed Bâbâ Semâsi (k.s.) Hazretleri, Seyh Edebali, Haci Bektas-i Veli bu devrin büyüklerinden olup, Orhan Gazi zamaninda vefat etmislerdir.

MURAD I. (1359-1389)



Babasi : Orhan Gazi
Annesi : Nilüfer Hatun
Dogumu : 1326
Vefati : 1389
Saltanati : 1359 - 1389 (30) sene

Sultan Murad uzun boylu, degirmi yüzlü,iri burunlu idi. Kalin ve adaleli bir vücuda sahipti.Basina mevlevi sikkesi üzerine yuvarlak testar sarili bir baslik giyerdi. Çok sade giyinir ve kirmizi zeminli beyaz elbiseden hoslanirdi. Gayet nazik, sevimli, çok halim ve selimdi. Âlim ve sanatkârlara hürmet gösterir, fakirlere ve kimsesizlere büyük bir sefkatle muamele ederdi.Halk tarafindan "Gazi Hünkâr" diye anilir ve bir baba olarak sevilirdi.Terbiyesi ile annesi Nilüfer Hatun mesgul oldu: Gençligini Bursa'da medreselerde, ilim ve sarfat adamlari ile geçirdi. Bütün hayati sinir boylarinda ve harp meydanlarinda geçmistir. Hiç durmadan Rumeli'den Ana'dolu'ya, Anadolu'dan Rumeli'ye seferler yapmistir. Bu kadar harp mesguliyetleri arasinda, büyük ve kiymetli binalar, sanat eserleri meydana getirmeye de vakit bulmustur. Bursa'da camiler, medreseler ve imarethaneler yaptirmistir. Edirne'yi ilk defa O, hükümet merkezi yapmistir. Ilk Edirne sarayi da kendisi bina ettirmistir.Orhan Gazi'nin vefatinda 95.000 km. Kare olan topraklarin genisligini 500.000 km. Kareye çikardi.Zamaninda alinan yerler :1362'de Edirne, 1363'de eski Zagra ve Filibe fethedildi. 1364'de Sirpsindigi zaferi kazanildi ve Haçlilar perisan edildi. 1365'de Kara Biga Osmanli topraklarina katildi. 1369'da Hayrabolu, Kirklareli, Pinarhisar ve Vize alindi.1370'de Bulgar Kralligi Osmanlilara tâbi oldu.Bir müddet sonra da Çamurlu savay kazanildi. 1371'de Çirmen zaferi elde edildi, Haçlilar bir defa daha yenildiler. 1372'de Çatalca Bizans'tan alindi. 1374'de Sirbistan Osmanlilara tâbi oldu. 1375'de Nis fethedildi. 1378'de Kütahya Vilâyeti Osmanli topraklarina katildi.1382'de , Sofya fethedildi. 1383'de Candarogullari Osmanlilara tâbi oldu. 1385'de Arnavutlukun kuzeyi tamamen alindi,. 1386'da Karamanlilarla harp yapildi., 1388'de Silistre, Zistovi, Nigbolu, Plevne, Lofça, Deliorman ve Dobruca Türk hakimiyeti altina alindi. 1389'da Haçlilar bir defa daha perisan edildiler ve Islâm ordusunun yigitlikeri sonunda Kosova Meydan Muharebesi kazanildi. Ne yazik ki bu sanli zafer çok büyük bir aci ile neticelendi. Bütün gazileri derin bir matem içinde birakti. Söyle ki;bu zafer sonunda yaralilarin büyük bir kismi düsman askerleri idi. Yerdekiler arasinda tek türk Türk sehidi de vardi. Sultan Murad her sehidin önüne geldigi vakit büyük bir üzüntü ile "Inna lillâhi ve inna ileyhi râciün" diyor ve sehidin derhal kaldirilarak defnedilmesini emrediyordu. Yarali bir Türk'ün yanina geldigi zaman, onu oksuyor, yarasinin aciyip acimadigini ve bir arzusu olup olmadigini soruyordu.Böylece dolasirken biraz uzakta ölüler arasinda bir kimildama oldu. Sultan Murad o tarafa döndü. Ölüler arasindan, dev gibi uzun boylu bir Sirplinin kalktigi görüldü. Milos ismindeki bu Sirpli (Kral Lazar'in damadi) yerden kalkarak Padisaha dogru gelmeye basladi. Padisahin muhafizlari ise, Sirpli'yi derhal yakaladilar.Fakat Sirpli, padisahi mutlaka görmek istiyordu ve : "Beni birakiniz, korkmaniza lüzum yok.Ben Padisahin elini öpmeye ve hem de müslüman olmaya geldim. Ayrica size bir de müjdem var. Kral Lazar yakalandi, bakiniz getiriyorlar" dedi. Padisah onun sözlerini isitmisti.Isaret ederek birakmalarini söyledi. Muhafizlar da Kralin tutuldugu tarafa bakarlarken, yarali taklidi yapan hain Sirpli, Padisaha yaklasti, elini öpecekmis gibi egildi, bir anda ve yildirim sürati ile koltugunun altinda sakladigi hançerini çekerek, Gazi Hünkâr'in mübarek gögüs ve karnina sapladi. Muhafizlar neye ugradiklarini anlayamadilar. Katil kaçmaya basladi. Sonra muhafizlar kafiri yakalayarak parça .parça ettiler.Hünkâr'in son sözleri sunlardi : "Islâmin muzafferiyeti, benim sehit olmama bagli ise,sehadet serbetini nasip buyurmasini Cenab-i Hak'tan dua ve niyaz etmistim. Duam kabul buyuruldu. Hazreti Allah'a hamd ve sena olsun ki, Islâm askerinin zaferini gördükten sonra hayatim sona ermektedir. Oglum Bayazid'e biat ediniz. Sakin esirleri incitmeyiniz. Mal ve canlarina tecavüz etmeyiniz. Ben artik sizleri ve muzaffer ordumuzu Cenab-i Hakk'a emanet ediyorum. Mevla devletimizi bütün fenaliklardan korusun!" diyerek ebediyyete intikal etti. Sultan Murad'in hançerle parçalanan barsaklari, sehit oldugu yere bir türbe yapilarak gömüldü. ,Cesedi ise Bursa'ya nakledilerek Çekirge'deki türbesine defnedildi.Silsile-i Sadât-i Naksibendiyye'den Hâce Seyyid Emir Kilâl (k.s.) Hazretleri, Mugnullebib isimli eserin sahibi ve topun mucidi olarak bilinen Cemaleddin Abdullah Efendi, Buhari'nin sârihi Semseddin Kirmani, Birinci Murad zamaninda vefat etmislerdir.Ilk kazasker tayinleri, timar kanunu ve minarelerden salatu selâm okuma adetleri bu devirde baslamistir.


BEYAZID I. (1389-1402)



Saltanat : 1389-1402

Murad Hüdâvendigâr'in oglu, 4. Osmanli padisahi. Tahta çikar çikmaz Sirbistan bölgesindeki huzursuzluklari, ardindan halka zulüm yapan ve Osmanlilara bas kaldiran Anadolu Beylikleri'nin çikardigi ayaklanmalari bastirdi. Izmir haricinde bütün Bati Anadolu'yu Osmanli idaresine katti.

Yildirim Beyazid, bir kaç kere Itsanbul'u da kusatmis, bu maksatla Anadolu (Güzelce) Hisari'ni yaptirmistir. Fakat her defasinda kusatmayi yarim birakmak zorunda kalmistir.

1396 Nigbolu zaferi tek basina Osmanli'nin, Avrupa devletlerine karsi kazanilan en önemli savaslardan birisidir. Bu zafer Bati dünyasinin yani sira doguda da Osmanli Türk devletinin taninmasina sebep olmustur. Misirdaki Abbasi Halifesi, Yildirim Beyazid'e gönderdigi tebrikte "Sultan-i Iklim-i Rum " diye hitap etmistir. Öte yandan Yildirim'in güneyde Firat boylarina kadar genislettigi fetih hareketi, Bizans'in Istanbul Bogazi ve izmit Körfeszi'ni vurmasi üzerine yarim kaldi ve Yildirim Beyazid Istanbul'a dönerek tekrar kusatti. Ancak bu sefer de doguda Timur tehlikesi basgösterdi. Yildirim'dan öç almak isteyen Beylikler, Timur'a destek verdiler. Nihayet Ankara Çubuk ovasi çetin bir muharebeye sahne oldu. Esir düsen Yildirim, 7 ay sonra bu esarete dayanamayarak 1403'de vefat etti.

MEHMED I. (1403-1421)



Babasi : Sultan Yildirim Bayezid
Annesi : Devlet Hatun
Dogumu : 1389
Vefati : 26 Mays 1421
Saltanati : 1413 - 1421 (8 ) sene


Çelebi Sultan Mehmed, orta boylu, yuvarlak yüzlü, çatik kasli, beyaz tenli, kirmizi yanakli, genis gögüslü idi. Kuwetli bir vücuda sahipti.Gayet hareketli ve cesurdu. Güres yapar ve çok kuvvetli yay kirislerini de çekerdi. Padisahligi müddetince bizzat 24 muharebede bulunmus ve kirka yakin yara almisti.Basinda kullanmis oldugu sarik, altin islemeli kavugu ile gayet güzel görünürdü. Içi kürklü ve yakasi dik olan bir kaftan kullanirdi.Müslümanlara karsi göstermis oldugu adaleti, ayni zamanda hiristiyan tebaasina karsi da gösterirdi.Çelebi Sultan Mehmed, tahsilini Bursa sarayinda tamamladi. Daha sonra babasi tarafindan Amasya sancagina vali tayin edildi.Valiligi sirasinda da devlet islerini ögrendi.Çelebi Sultan Mehmed'e bir bakima Osmanli Imparatorlugu'nun ikinci kurucusu gözüyle bakilabilir.

Onun uzun müddet ve basari ile yapmis oldugu mücadeleyi kisaca söyle siralayabiliriz Yesil Türbe (Çelebi Mehmed Türbesi Bursa) Evvela Anadolu'nun birligi için kardesleri ile mücadele etti. 1410 senesinde Süleyman Çelebi'yi, 1413 senesinde de Musa Çelebi'yi tasfiye ederek birligi sagladi. Osmanli tahtinda yalniz kalinca ilk isi etrafindaki beylikleri itaati altina almaya girismek oldu. 1414'de Karaman'a sefer yapti ve Karaman Bey'ini esir aldi. Ona "Bir daha müslümanlara zararim dokunmayacak" diye yemin ettirdikten sonra serbest birakti. Candar Beyligi'ni de hakimiyeti altina aldi. 1415'de Venediklilerle ilk deniz savasi yapildi. 1416 ve 1417 senelerinde Avrupa'ya akinlar düzenledi, büyük zaferler kazanildi.1419'da Tuna Nehri tekrar geçildi. 1420'de Eflak Voyvodasi bir harpte öldürüldü, yerine kardesi tayin edildi.

Candar Beyligi ise tamamen Osmanli topraklarina katildi. 1420'de Seyh Bedreddin diye birisi bugünkü komünizmin temel sartlarina çok benzeyen fikirlerle ortaya çikti Islâmi ilimleri de çok iyi bilen bu seyh bir çok fakir fukarayi sizi zengin yapacagim vaadiyle, gayri müslimleri ise "Sizin dininiz de haktir" diyerek etrafinda topladi. Birçok yerlerde mühim tahribatlar yapti. Sonunda yanindakiler dagitilip kendisi yakalandi ve mahkeme edildi. Mahkemede suçunu itiraf ederek idam edilmesini bizzat kendisi istedi ve idam edildi. Timur'un yanindan döndügü söylenen bir sehzade ile daha mücadele edip onu da saf disi yapti.

1421 yilinda 32 yasinda iken Edirne'de vefat etti. Naasi, Bursa'ya getirilerek Yesil Türbe'ye defnedildi. (Allah rahmet eylesin.)Çelebi Sultan Mehmed vefat edecegi sirada, Bayezid Pasa'yi yanina çagirtti ve Ona :"Halef olarak yerime oglum Murad'i tayin ettim. Bana karsi göstermis oldugun itaat ve sadakati ona karsi da göster. Derhal, Murad'i buraya getirmenizi istiyorum. Zira ben artik bu dösekten kalkamam. Murad gelmeden önce emr-i hak vaki olursa Murad gelinceye kadar sakin ölümümü kimseye duyurmayin." Sehzade Murad henüz Amasya'da iken,Çelebi Sultan Mehmed 26 Mayis 1421'de vefat etti. Padisahlar arasinda ilk defa vefati gizlenen zat kendisi olmustur.Tarikat sahibi Seyyid Serif Ali Cürcani,Kaamus-i Muhiyt sahibi Allame Mecdüddin Firuzâbâdi Sultan Çelebi Mehmed zamaninda vefat etmis büyüklerdi.

MURAD II. (1421-1451)



Babasi : Çelebi Sultan Mehmed
Annesi : Emine Hatun
Dogumu : 1402
Vefati : 3 subat 1451
Saltanati : 1421 - 1451 (30) sene


Ikinci Murad, uzun boylu, beyaz tenli, dogan burunlu ve gayet güzel yüzlü bir padisahti. Çok güzel konusurdu. Kendisinin en büyük saadeti, Fatih Sultan Mehmed gibi esine ender rastlanacak ve çok kiymetli bir zatin babasi olmakti.Sultan Murad. süküneti ve huzurlu yasamayi arzu eden fakat icap ettigi takdirde gayet hareketli, cesur ve hiçbir seyden yilmayan bir kimse idi. Otuz senelik saltanati müddetince, memleketini çok büyük bir san ve serefle idare ederek, emri altinda bulunan herkeste, dindar. âdil ve lütufkâr bir padisah nâmi birakmistir.

Sultan ll. Murad çocuklugu Amasya'da geçti. 18 yasinda tahta çikti. Sâir ve hattatti.Çok iyi bir askerdi. Siirler yazmistir. Zamaninda Venedik donanmasiyla harbedildi. Selânik yeniden fethedildi. Düzmece Mustafa isyani oldu ve bu isyani bastirdi. 1422'de Istanbul'u muhasara etti. 1423'de Mora yeniden alindi. 1428'de Germiyan Beyligi Osmanlilara katildi. Venedik ve haçlilara karsi Güvercinlik zaferi kazanildi. 1430'da Selânik yeniden alindi. 1438'de Bosna'ya hakim olundu. 1439'da Belgrad muhasara edildi. 1443'de haçlilara karsi Izlâdi Derbendi zaferi kazanildi.1444 Temmuz'unda Segadin antlasmasi yapildi, fakat haçlilar sözlerinde durmadilar. Ikinci Murad küçük yastaki oglunu tahta çikarinca,ümide kapilarak Osmanli topraklarina girdiler.Oglu Ikinci Mehmed (Fatih) ordunun basina babasini baskumandan tayin etti. Kasim 1444'de Varna Zaferi kazanildi. Varna Zaferinden sonra Ikinci Murad tekrar tahta geçti. 1445'de Mora'ya ve Arnavutluga sefer açti. 1448 senesinin Ekiminde haçlilar yeniden saldirdilar.Bu defa da Ikinci Kosova Zaferi kazanildi. 1451 senesinde Sultan Murad bütün esirlerini saliverdi. 47 yasinda oldugu halde Edirne Sarayinda vefat etti. Vasiyeti üzerine Bursa'da Muradiye Camii yanina defnedildi. Mezarinin üzerini örtmemeyi, kenarlarina hafizlarin oturup Kur'an okuyabilmeleri için yerler yapilmasini ve Cuma günü mezara konulmasini vasiyet etmisti. Vasiyeti öylece yerine getirildi.Sultan Murad zamaninda memleketin bir çok yerlerinde, camiler, medreseler, saraylar ve köprüler yapilmistir. Bunlardan birisi Edirne'deki"Üç Serefeli Cami"dir. Cami'in yaninda bir medrese ve fakirler için bir imarethane mevcuttur. Yine Edirne'de "Muradiye Camii"ni bina ettirmistir. Bu caminin duvarlari ve mihrabi son derece güzel çinilerle süslenmistir. Bursa'daki "Muradiye Camii"ni ve Ergene Nehri üzerindeki 170 ayakli "Uzun Köprü"yü de Sultan Murad yaptirmistir.Silsile-i Sââdât-i Naksibendiyye'den, Hâce Yâkub Darhi (k.s.), ,Seyhi Emir Sultan, Haci Bayram Veli, Ibn-i Haceri Askalâni, Muhammediye kitabmin müellifi Yazicizâde Mühammed Efendi Ikinci Murad devrinde vefat eden büyüklerdir.

Osmanli Padişahları 1.Seri

26 Ocak 2008 Cumartesi

ERTUGRUL GAZI (1188 - 1281)

Uç beyi olarak hüküm sürmüstür. Hükümranlik süresi Osmanogullari'nin en uzunudur. Babasi Gündüz Alp,annesi Hayme Ana (Haymana)dir.Babasinin ölümü üzerine Ertugrul Bey babasinin yerine geçti. Ailesinin bir kismi Ahlat'ta kaldi. Malazgirt Meydan Savasi'ndan sonra Kayi Boyu'nun bir kismi Ankara'nin batisindaki Karacadag yöresine yerlestirilmislerdir. Yassiçemen meydan muharebesinde Selçuklu Sultani Alaaddin Keykubat lehine yararliklar gösterdi. Selçuklu Sultani, Kayi Beyi'ne Bizans sinirinda 1000 kilometrekarelik bir topragi Bizans'a karsi siniri savunmak ve ileriye götürmek göreviyle verdi.13.asir ortalarinda Ankara'nin batisindan göç edip Sögüt ve Domaniç'i ele geçiren Ertugrul Bey idaresindeki Kayi asireti,400 çadir halkindan olusuyordu.Bugünkü Kütahya-Bursa-Bilecik illerinin sinirlarinin birlestigi bölgedeki topraklari beyligine “yurt” tuttu.Sögüt Kasabasi'nin fethinden sonra beylik merkezini Sögüt'e tasidi. Ölümünde Bizans'tan yaptigi fetihlerle topraklarini 4.800 kilometrekareye çikarmisti.

Osmanli Devleti'nin temellerini atan Ertugrul Gazi,Oguzlarin Kayi Boyu'na mensup olup Selçuklularin uç beyi degildir.Selçuklu Türkiyesi'nin Bizans sinirinin kuzey kesiminden sorumlu büyük uç beyleri olan Çobanogullari'na taabi olmustur. Ancak oglu Osman Bey 1300 yili basinda büyük uç beyi olup,artik dogrudan dogruya Selçuklu Sultani'na baglanmistir.

Oglu Osman Gazi'ye yaptigi vasiyeti ile alti asir boyunca ayakta kalacak olan bir devletin idarecilik ruhunun temellerini atmistir.Ölüm tarihi kesin olarak bilinmeyen Ertugrul Gazi'nin 90 yasindan fazla oldugu halde (1281-1288) tarihleri arasinda Sögüt'te vefat ettigi bilinmektedir. Türbesi Bilecik ili sinirlari içerisinde olan Sögüt Ilçesi'ndedir.

Sögüt ilçesi'nde her yil Ertugrul Gazi'yi anma törenleri yapilmaktadir.Orhan Saik Gökyay'in tesbitine göre Dede Korkut kitabinin önsözünde su kayit yer almaktadir:

“Korkut ata ayitti,ahir zamanda hanlik gerü Kayi'ya dege, kimesne ellerinden almaya,ahir zaman olup kiyamet kopunca. Bu dedügü Osman neslidür, isde sürilü gideyorur.”


OSMAN I. (1299-1326)



Babasi : Ertugrul Gazi
Annesi : Hayme Hatun
Dogumu : Sögüt (M. 1258 - H. 656)
Vefati : Bursa (M. .1326 - H. 726)
Saltanati : 1299 - 1326 (27) sene

Osman Gazi, Ertugrul Bey'in üç oglundan birisidir. Osman Bey diger kardeslerinden büyük degildi, fakat adeta bir idareci olarak yaratilmisti. Zira bu hususta çok büyük kaabiliyet sahibi idi. Babasi vefat ettikten sonra diger bütün beyler, ittifakla Osman Bey'i asiretin reisi olarak tanidilar.Osman Bey, beyligin bayna geçtigi zaman,23 yasinda idi. Uzun boylu, genis gögüslü, kaIin ve çatik kasli, elâ gözlü ve koç burunlu idi. Iki omuzlari arasi oldukça genis, vücudunun belden yukari kismi, asagi kismina nisbetle daha uzundu. Çehresi yuvarlak ve teni bugday renginde idi.Büyük seyhlerderi Edebali'nin evinde misafir iken, istirahat için gösterilen odada, Kur'an-i Kerim'i görünce, sabaha kadar saygisindan yatmadigi ve geceyi uykusuz geçirdigi çok meshurdur. seyh bu durumdan cok memnun kaldigi için kendisini kizi ile evlendirmis ve hayir dualar etmistir.Osman Bey, 1287'de Karacahisar'i fethetti.1280'de Domaniç'te Bizanslilari yenerek Bilecik'i fethetti ve Selçuklu Hükümdari tarafindan uç beyligine verildi. 1299'da Inegöl fethedildi.Selçuklu Devleti yikildi ve Osman Bey müstakil beyligini ilân etti. 1300'de Yenisehir ile Köprühisar, 1302'de ise Akhisar ve Koçhisar fethedildi.Osman Bey'e babasindan kalan arazinin genisligi 4800 km. kare idi. Kendisi vefat ettiginde ise, beyligin toprak genisligi 16.000 km.kareye ulasmytir.Vefat etmeden önce oglu Orhan Bey'e söyle vasiyet etmistiro gullarima ve bütün dostlarima birinci vasiyetim Sudur ki; her zaman gazaya devam ederek, Din-i Celil-i Islâm'in yüceligini yasatiniz. Cihadin kemâline ererek, sancagi serifi hep yüksekte tutunuz. Her zaman Islâm'a hizmet ediniz. Zira Cenâb-i Hak benim gibi zayif bir kulunu ülkeler fethetmek için memur etti. Gaza ve cihadlarinizla Kelime-i Tevhid'i çok uzaklara götürünüz. Hanedanimdan her kim, hak yoldan ve adaletten saparsa mahser gününde, Rasülü Azam'in sefâatinden mahrum kalsin. Oglum! Dünyaya gelen hiç bir insan yoktur ki, ölüme boyun egmesin. Bana da, Hz.Allah'in emri ile simdi ölüm yaklasti. Bu devleti sana emanet ediyorum. Seni de Mevlâ'ya emanet ettim. Her isinde adaleti üstün tut.Vefatinda 68 yasinda idi. Tarih ise, Agustos 1326'yi gösteriyordu. (Allah rahmet eylesin.) Vefat ettiginde geriye biraktigi mal varligi sunlardi : Bir at mrhi, bir çift çizme, birkaç tane sancak, bir kiliç, bir mizrak, bir tirkes,birkaç at, üç sürü koyun, tuzluk ve kasiklik.Osman bey vefat ettigi zaman zayif bir rivayete göre, Sögüt'te babasmn yamna defnedilmis ve Bursa alinirsa oraya defnini vasiyet etmisti. Bupun için 1326'da Bursa alindiktan sonra vasiyeti yerine getirilerek cesedi Bursa'ya nakledilip, Hisar'da (Saint Eli) namina yapilmis olan Gümüslü Künbed'e defnedilmistir. Fakat vekayün tetkikine göre vefatW in 1326'da Bursa'nin teslim alinmasindan sonra oldugu anlasiliyor.

Osman Bey zamaninda yasayan Islâm büyükleri :Silsile-i Sâdât-i Naksibendiyye'nin onuncu ve onbirinci halkalarini teskil eden, Hâce, Arif Rivgiri ve Hâce Mahmud Incir Fagnevi (k.s.)Hazretleri, seyh Saadettin Cibavi, Bahaüddin Veled ve müellif Pehlivan Mahmud Poyraz.

Ege Ünİversİtesİ İle İlgili Bilgi

Kökleri neolitik döneme dayanan 8000 yıllık İzmir, dünyanın zengin tarihi güzelliklerine sahip nadir şehirlerinden biri olup, "Smyrna" olan eski adını bir Amazon kraliçesinden almıştır. Birçok medeniyete evsahipliği yapmış İzmir; Dünyanın yedi harikasından biri olan Ardemisio-Efesos, Romalılardan kalma Agora, Guinness Rekorlar Kitabı'nda yerini almış bilinen en eski köprü ve daha birçok tarihi izi bünyesinde barındırmaktadır.

16. yüzyıldan itibaren bir liman kenti olarak dünya ve Akdeniz ticaretinde önemli yer edinen İzmir, ekonomik canlılığı ile İstanbul'dan sonra sanayinin en yoğun olduğu il konumundadır. Serbest Bölgesi, uluslararası fuarları, organize sanayi bölgeleri ve büyük limanı ile İzmir'de iç ve dış ticaret oldukça gelişmiştir.Türkiye'nin üçüncü büyük ili olan İzmir, ihracatta birinci, ithalatta ikinci büyük limanı ile Ege Bölgesi'nin endüstri turizm ve kültür merkezidir. İzmir'de eğitim ve kültürün odak noktasında ise, yarım asırlık köklü geçmişiyle Ege Üniversitesi yer almaktadır.
Üniversite Izmir'in en büyük ilçelerinden Bornova'da kurulmustur. Bornova'daki kampüs 3700 dekar alani ile egitim, kültür, spor ve sosyal hizmetler amaçlariyla kullanilan binalardan olusmaktadir. Kampüs yeterli otoparklar, yollar, trafik isaret ve yönlendirme levhalari ile donatilmistir. Ayrica Ege Üniversitesi kampüsündeki telefon ve bilgisayar agiyla birimler arasi, Izmir içi, ulusal ve uluslar arasi iletisim kurmak mümkündür.

Üniversite kampüsünde, en son teknoloji ile donatılmış modern bir kütüphane ile kapalı yüzme havuzu, kapalı spor salonu, futbol, basketbol, mini-futbol, tenis kortları gibi spor tesisleri, sergi salonu ve 750 kişilik kapasiteyle Kampüs Kültür Merkezi, büyük bir kısmı hizmete açılmış ve öğrencilerin barınma ihtiyaçlarini karsilayabilecekleri Öğrenci Köyü, ayrıca kafeteryalar, öğrenci çarşısı, hipermarketi akademik personel ve öğrenciler için lokalleri ve konukevi mevcuttur. Ayrıca kampüs içerisinde kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı Kız ve Erkek Yurtları da hizmet vermektedir.

Ege Üniversitesinin Ankara, Istanbul, Izmir kavsaginda olmasi nedeniyle sehirler arasi ulasimi sorunsuz yasayan kampüsümüze, Büyüksehir Belediyesinin devamli otobüs servislerinin yani sira Üçyol-Bornova hattinda hizmet veren metro ile de Izmir'in her tarafindan ulasim oldukça kolaydir. Üniversitemiz ögrencilerinin konaklamalari için 2006-2007 ögretim döneminden itibaren kampüs içinde özel yurtlar hizmete girecektir. Ayrica kampüs içerisinde kredi ve Yurtlar Kurumuna bagli Kiz ve Erkek Yurtlari da hizmet vermektedir.

E.Ü.Rektörlügü ve Üniversitenin Kampüs disinda yer alan Bornova'daki çesitli birimlerinin yanisira, Konak'ta Atatürk Kültür Merkezi, Çesme ve Ödemis'te yüksek okullari, Tire, Bergama, Bayindir ve Ödemis'te meslek yüksek okullari, Urla, Menemen, Mordogan, Çigli, Özdere'de uygulama ve egitim merkezleri, Çesme'de uygulama oteli, Kurudag' da Rasathanesi vardir. Bu tesislere ek olarak Izmir Özdere'de hem ögrencileri hem personelin faydalandigi Yaz Kampi bulunmaktadir. Bu olanaklarla Ege Üniversitesi egitim, bilim, saglik, sosyal ve kültürel alanlarda hem ögrencilere hem de topluma hizmet vermektedir. Kampüste 100 yatak kapasiteli bir uygulama oteli de yer almaktadir. Gelecek yillarda kullanim alaninin genislemesi, yeni binlarin yapilmasi ve yeni fakülte ve yüksekokullarin açilmasi planlanmaktadir.

Ege Üniversitesi; Egeli olmanın ayrıcalığını ve gururunu yaşam boyu taşıyarak, modern çağın gerektirdiği bilgiyi yaşamla bütünleştirmek ve her türlü bilimsel, kültürel ve sosyal yeniliğe açık birey olarak yetişmek isteyenlerin seçimidir.

Neden Ege Üniversitesi;

Çünkü;
ÇAĞDAŞ ÜNİVERSİTE:

3.000’i aşkın akademik personeli ile öğretimin yanı sıra araştırma ve uygulamaya önem veren, öğrencilerini modern çağın gerektirdiği bilgiyi yaşamla bütünleştirebilen ve her türlü bilimsel, kültürel ve sosyal yeniliğe açık bireyler olarak yetiştirmeyi hedefleyen, ülkemiz sorunlarının çözümüne ve evrensel bilgi birikimine katkı sağlamayı amaç edinen bir üniversite
Uygulamalı eğitime önem veren dev bir eğitim kurumu
Türkiye’deki en büyük üniversite kütüphanelerinden biri olan Ege Üniversitesi Merkez Kütüphanesi
Bilgiye hızlı erişim sağlayan gelişmiş bilgisayar altyapısı ve bilişim teknolojisi alanında geliştirdiği yazılım ve donanım sistemleri
Her bilim dalının gerektirdiği mesleki yabancı dil eğitimi
Avrupa Birliği Socrates-Erasmus Eğitim Programı ile Avrupa’ya en fazla öğrenciyi ve öğretim elemanını 3-12 aylık dönemlerde eğitim için gönderen Türkiye’deki üniversiteler arasında ilk sırayı alan üniversite ( 2004-2005 yılı – 98 öğrenci, 44 öğretim elemanı; 2005-2006 yılı 195 öğrenci, 55 öğretim elemanı, 2006-2007 yılı 283 öğrenci, 90 öğretim elemanı)

YAŞAYAN KAMPÜS ÜNİVERSİTESİ:

Çarşısı, öğrenci yurdu, alışveriş merkezi, spor tesisleri, bankaları, postaneleri vb. ile her türlü ihtiyaca cevap veren kampüs üniversitesi
Yıl boyunca devam eden çok sayıda bilimsel ve kültürel toplantıların yapıldığı kültür merkezleri
50’nin üzerinde öğrenci topluluğunun faaliyetleri ile renkli bir sosyal yaşam
28 yıldır düzenlenen, 15 gün süren geleneksel bahar şenlikleri

HEM GEÇMİŞ, HEM GELECEK; EGE ÜNİVERSİTESİ

Birçok ilke imza atmış, 52 yıllık köklü geçmişe sahip üniversite
52 yıllık köklü geçmişinde ülkeyi geleceğe taşıyacak 150.000’den fazla nitelikli mezun
Türkiye’nin 4., Ege Bölgesi’nin 1. sırada kurulan üniversitesi olarak diğer bölge üniversitelerinin kurulmasında öncü ve bölge vakıf üniversitelerinin garantörü
Öğretim Elemanı Yetiştirme Programı ile bölge üniversitelerine önder.


ne kadar zekisinn

Bitirince Yanitlarinizi Toplayin.

1. Bazi Aylar 30, Bazilari 31 Ceker; Kac Ayda 28 Gun Vardir?

2. Doktorunuz Size 3 Hap Verir Ve Bunlari Yarimsar Saat Arayla Almanizi Tavsiye Ederse, Ilaclarin Tamamini Bitirmeniz Ne Kadar Surer?

3. Gece Saat Sekizde Yatiyorum Ve Yatarken Guguklu Saatimi Sabah Dokuza Kuruyorum Kac Saat Uyurum?

4. 30` U Yarima Bolup 10 Eklediniz, Kac Etti?

5. Bir Ciftcinin 17 Koyunu Vardi. Surude Salgin Hastalik Oldu, Dokuzu Agir Hastalandi, Digerleri Oldu. Ciftcinin Kac Koyunu Var?

6. Sadece Bir Tek Kibritiniz Var, Icinde Bir Gaz Lambasi, Bir Gaz Sobasi, Ve Birde Mum Bulunan Karanlik Ve Soguk Bir Odaya Girdiniz... Once Hangisini Yakarsiniz?

7. Adamin Biri Dikdortgen Biciminde Ve Her Cephesi Guney Manzarali Bir Ev Insa Ediyor. Evi Kocaman Bir Ayi Ziyaret Ederse Bu Ayi Ne Renk Olur?

8. 3 Elma Vardi Ikisini Aldim. Kac Elmam Var?

9. Musa Gemisine Her Hayvandan Kacar Adet Aldi?

10. Chicago` Dan Hareket Eden 43 Yolculu Bir Otobus Kullaniyorsunuz. Pittsburgh` Da 7 Yolcu Binip, 5 Yolcu Indi. Cleveland` Da 8 Yolcu Indi, 6 Yolcu Tuvalete Gidip Geldi Ve 4 Yeni Yolcu Bindi. 20 Saat Sonra Philadelphia` Ya Vardiginizda Soforun Adi Neydi?







Simdi Yanitlar:
1. Hepsinde, Tum Aylarda 28 Gun Vardir.
2. Bir Saat
3. Guguklu Saatler Gece Gunduz Ayrimi Yapmadigi Icin 1 Saat.
4. 70 Eder, Yarima Bolmek 2 Ile Carpmak Demektir.
5. 9 Canli Koyun
6. Kibriti
7. Ayi Beyaz Olur. Evin Her Cephesi Guneye Baktigina Gore Bina Kuzey Kutbundadir.
8. 2 Elma
9. Sifir, Gemisine Hayvan Alan Nuh Idi.
10. Sofor Sizdiniz.

Degerlendirme:
10 Dogru : Einstein Seviyesi
9 Dogru : Toplumla Uyusamayan Psikolojik Bozuk Vaka
8 Dogru : Muhendis
7 Dogru : Universite Ogrencisi
6 Dogru : Lise Ogrencisi
5 Dogru : Ilkokul Ogrencisi
4 Dogru : Ilkokul Ogretmeni
3 Dogru : Lise Ogretmeni
2 Dogru : Universite Profesoru
1 Dogru : Vatandas
0 Dogru : Milletvekili

Kısaltmalar

Cep telefonunda 2.mesaja gecmemek icin kimi zaman sesli harfleri yazmayiz, kimi zaman kelimeyi yari da keseriz kimi zamanda hic bi şey yazmayiz
Bi de dusunceli tavirlar var tabi...

Anlaşamama
Giden: Slm Aytn Nbr? Gidiyo muyuz konsere?
Geliyosan 1 gelmiyosan 2 cagri at!!
(3 cagrı gelir...)
Giden: Anladım yine Bahadirla gidiyosun di mi!! tamam ole olsun
Gelen: Hayir gerizekali!! Ben istiyorum ama babam izin
vermiyo!!

Anlaşamama
Giden:Nbr Cm? Knsr vr glcnm mng? st 23: 30 d bk
rmz mrt sln fyz nc hps gly b sn yksn!!
Gelen: dostum ne diyon kuzum ben bi b.k anlamadim
bu mesajdan ya!!
Giden:Valla aksama manganin konseri var demistim
herkez var demistim ama... (cevabın yollandigı saat:02.30)

Kısaltma Sorunu
Gelen: Semih ben Cagla bu benim yeni numaram..
Eee napiyosun? Bugun acayip skldm varyaa
bizimkilerde olmasa temelli ortada kalacam
Giden:Bi daha beni arama Cagla tamam mi?
Gelen:Nolduu yaaa niye bole yaptin simdi!!

Eski Telefonlardaki 1Karakterlik Mesajın Dewamı Gelmeden Olanlar
Gelen: Arzu ben yarin Ankaraya gidicem hayatim
is toplantisi icin. Biliyosun sirketin tum yukunu yine
bana verdiler. Sen semihe ver, g*t
Giden: Ne diyosun sen ya!! Gerizekali ayriliyorum senden terbiyesiz. Senden beklemezdim bunu!!
Gelen 2İlk Mesajla Birleşen:ürecegim esyalari tamam mi askim sana oradan
ne getirmemi istersin, hatta beraber gidelim ya!
Giden: Ayy pardon askim seyy!! Parca parca gelince Kizmadin di mi?
Gelen 3: cik hadi disari basimin belasi!
Gidenlm in spite konserindeyiz cikista iccez
hadi sende gel
Gelen:bnm prm yk b sn kont ayrca crmadi kms
bn ond glmd bn hpnzn alh blsn vrsn
Giden:tamam beklıyoruz
ceviri:benım param yok bu son kontur ayrica caarmadi
kimse beni ondan gelmedim ben hepinizin allah belasini versin

Bi Diger Cins
GelenrunkEMREordmiTlfonuKPLIulsmdmKNDSNordsaOnuC Ksvdgm iSLEptmSND
Giden:bencede...!!
cevirirunk emre ordami telefonu kapali
ulasamadim kendisine ordaysa onu cok
sevdigimi soyle optum senide

Salakların Kontor Bitio Farkında Değiller Arayamadılar
gelen : milasirab ineb emzu milmokoc midelzo koc ines
giden : bu ne be
gelen : tersten okusana
giden : salak bi saat buna mi ugrastin
gelen : beni ara
giden : sen beni ara
gelen : lan olum son bi kac kontorum arasana
giden : benim de yok olum arayamam, babam kesti parayi zaten
gelen : hep boyle yapiyorsun, arasan ne kaybedicen
giden : kontorum biter
gelen : benim olsa seni ararim ama
giden : hadi len gorduk gecen gun 50 kontorun
vardi aramadin
gelen : al bu da son kontor..
bi aramadin adi, çok onemli bi sey soyliycektim
giden : benim de son lan.. ne soyliycektin ölcem meraktan şimdi

Yorumsuz
Giden:Ya Mert abi benim CD sen de kalmis,bi de yarin
sinav var mi? nasilsin ben de iyiyim. mac bileti ne kadar ?
bugun ayseyi okulda gordun mu?
Bu son kontorum ha ona gore!!
Gelen: Tamam getiririm,sinav yok.
ben de iyiyim 15 diyolar. yoktu galiba.
benim de son kontor hadi byeeee..
Gelen: Kampuscell kazandirmaya devam ediyor!
25 kontor hattiniza yuklenmistir!
Giden: Oglum Murat rahat rahat konusabiliriz artik
hatta turkce karakter bile yazarim yani
!!! nihahaha!!

Dersler nasıl" sorusuna cevaplar

oğlum dersler nasıl?
- baba çok üstüme geldiler ama ben alttan alıyorum

- cocum, derslerin nasil, ilgilenmiyoruz, okula gelmiyoruz, hocalarini filan aramıyoruz diye derslerini boşlamyosun di mi oglum?
+ baba siz beni gecen yil okuldan alıp sanayiye çırak verdiniz ya!
- hmm... sanayi nasıl?
+ ...??

-dersler nasıl?
-eski tadı yok

-dersler nasıl?
-ne desem yalan olur şimdi!
-?

-dersler nasıl?
-onu bırak da asıl sen nasılsın?

-dersler nasıl torun?
-artık ders yok dede.

- dersler nasıl?
- a da bizim harfimiz f de bizim harfimiz ayrımcılık yok

- dersler nasıl?
- ortam iyi abi ya.. arkadaşlar filan

- dersler nasıl?
- hocalarımızın kararlarına saygılıyız

- dersler nasıl?
- şu hayatta beni kim anlayabilmiş?.

- dersler nasıl??
- lig uzun maraton, daha alınacak cok puan var

-dersler nasıl?
-önümüzdeki yıllara bakıcaz.

- dersler nasıl?
- eve iş getirmiyorum, yanıt yok

Yeni Gelin

Gelin kaynana karşılıklı oturmuşlarken

Kaynana ;
* Gelin sen daha yenisin birbirimizin huyunu suyunu oturup konuşarak anlayalım demiş...

Gelinde ;
+ Tabii anne konuşalım deyince .....

Kaynana başlamış anlatmaya...
* Aman kızım benim üç halim var onlara çok dikkat et ;
1- Saçıma gül takmışsam, neşeli olurum, her yola gelirim..
2- Kulağımın arkasına gül takmışsam havamda olmam, çok ısrarcı olma..
3- Eğer yakama gül takmışsam havamda olmam, çok ısrarcı dolaşma çok sinirli olurum.

Gelin, kaynanasının lafı bitirince başlamış lafa ;
+ Anne benim halim malim yoktur
Bacak bacak üstüne atarım
Kahvemi alır, sigaramı yakarım
Sen gülü nerene takarsan tak
Ben keyfime bakarım

Güzel nickler

Sağır bir koca ile, kör bir kadın mutlu bir çifttir...”
...
“-Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir...”
...
“-Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar...”
...
“-Kadın gölge gibidir... Kendisini takip edenden kaçar, önünden gidenin arkasından koşar...”
...
“-Evlenmeden evvel gözlerinizi dört açın... Evlendikten sonra yarı yarıya kapayın...”
...
“-Yaşını söyleyen kadın; ya genç oldugu için kaybedecek bir şeyi yoktur, ya da yaşlı olduğundan kazanacak bir şeyi yoktur...”
...
“-Erkek yaşını saklamaya, kadın ise saklamamaya başladığı zaman yaşlanmıştır...”
...
“-Güzellik, tabiatın kadınlara verdiği ilk hediye, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir...”
...
“-Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin...”

Bomba imha ekibi dialogları

Merkez .. Bombayi gördüm .. tamam ..
+ Nasil bisey ..?
- Saginda bi saat var.. Süre geriye dogru isliyo.. Tamam ..
+ Kac saniye var .. Tamam ..
- 40 yazio .. Tamam ..
+ Kac kablo var .. Tamam ..
- 3 .. Sari, yesil, kirmizi .. hangisini kesiyim .. süre 20 kaldi .. tamam ..
+ Ekip weisadaspdkalsoefasldla.....
- Ekibini s...... tamam.. bomba patlicak .. tamam ..
(boooommmm)



- Abi .. gel bi .. kablo neyn yok bunda..
+ Nasil yok lan .. du bi bakiyim ..
-+ hasss..
- Uzaktan kumandali lan bu ..
Booommm..





- Amirim .. benim ilk staj günümde bu bomba isi kötü oldu be..
+ Ögreticez olm sana bu isi .. ondan burdasin ..
- Peki amirim .. Bu ne..
+ O sari kablo..
- Bu..
+ O da kirmizi olani..
- Amirim, kablolari cekelim .. bombaya elektrik gitmez, o da tetiklenmez .. o zamanda patlamaz ..
+ Dur lan ..
- Cektim .. bak bisi olmadi ..
(dit dit dit diiiiiitttt ... booooommmmm..)




- Merkez .. bomba basindayim .. tamam ..
+ Nasil bi bomba.. tamam ..
- 2 kablo var .. saat yok .. anten yok . uzaktan kumandali degil yani ..
+ Tamam o zaman .. basit, siradan bi bomba bu .. Kirmiziyi cek ..
- Kirmizi yok bunda ..
+ Nasil olmaz olm .. Ne var ?
- Sari var yesil var ..
+ Hass.. renk körü lan bu ..
- merkez .. talimatlari bekliyorum .. hangisini cekiyim ..
+ Cek gitsin birinii..
Boommmm...




- Merkez .. Bu bomba cok iyi bomba ..
+ Neden?
- Kablolarin hepsi kirmizi ..
+ Nasil olur lan ..
- Valla abii.. hangisini kesiyim ..
+ Kirmiziyi kes .. hueauhea ..
- Dangalaksin olm sen ..
+ Abi kusura bakma .. sinirlerim bozuldu ..
Boooommmm...
+ Patladii .. .. .. .. üühee ..




- Riza .. olay yerine vardim .. tamam .. 2 kablo var .. 1 siyah bir kirmizi .. 10 saniyem var .. ve ne yapacagimi bilmiyorum ..
+ Kirmiziyi kes Ali .. Tekrar ediyorum .. Kirmiziyi kes ..
- Riza .. bana bisey olursa karim ve cocuklarim sana emanet .. onlara iyi bak .. Kesiyorum .. tamam ..
Citong..
Boooommmmmm...
+ Haaayyiirrr .. Alllliiiii...
- Saka yaptim lan .. Migros poseti unutmuslar .. o sesleride agzimla yaptim .. heuehue .. tamam ..
+ esoglusu ..
- Hanim kek yapmis .. aksam bize gel .. tamam ..
+ Gelicem .. seni pis zenci ..
- Cok film izliyon sen .

Yak(Tibet Sığırı)

Tibet sığırı (Bos grunniens), Yak olarak da bilinir, boynuzlugiller (Bovidae) familyasından Tibet ve Himalaya bölgeleri ve de Moğolistan'da bulunan uzun tüylü kamburlu bir sığır türüdür. Büyük evcil bir nüfusa ek olarak, küçük korunmasız vahşi bir yak nüfusu vardır. Evcilleri de, yabanileri de sürü hayvanlarıdır.



Etimoloji
Tibetçede yak kelimesi sadece türün erkeğini tanımlamakta kullanılır, dişiler nak veya dri olarak adlandırılır. Buna rağmen birçok dilde yak iki cinsiyet içinde kullanılmaktadır.


Özellikleri
Yabani tibet sığırları (B. g. mutus alt türü) yerden omuza kadar 2 metre boyundayken evcil olanlar bunun yarısı kadardır. İki türde kendilerini soğuktan koruyan uzun tüylere sahiptirler, vücutlarının yanlarında ve altlarında son derece uzun ve yumuşak tüyler vardır. Yabanileri siyah veya kahverengi olurlar. Evciller ise beyaz da olabilir. Hem dişilerin hem de erkeklerin ay biçiminde ayrık boynuzları vardır. Tibet sığırı kısa bacaklı ve iri ayaklıdır. Geviş getiren hayvanlardır. Burunları ise kılsızdır. Vahşi yaklar, 1,000 kg kadar tartabilir. Genellikle 10-30 hayvanlık gruplar halindedirler. Yaşam alanları, tepeler gibi ağaçsız yüksek araziler, 3,200- 5,400 m'in arasında dağlar ve yaylalardır. Otlar, likenler ve diğer bitkileri yerler.


Üreme
On aylık bir gebelik süresinden sonra sonbaharda yavrularlar. Yabaniler sadece dişilerden oluşan sürülerde yaşar. Erkeklerse yalnız yaşarlar.


Kültür
Yaklar hala, Tibet'te alanları sürmesi için en iyi yolu sağlarlar.insan yaşamında özelliklede Tibetlilerin yaşamında önemli bir yer tutmuştur. Bunun nedeni Tibet’in yüksek karlı yaylalarına çok iyi uyum sağlayabilmesidir. Toprağa çok sağlam basar. Bu nedenle ulaşım araçlarının giremediği bölgelerde büyük rağbet görürler, binek, çeki ve yük hayvanı olarak kullanılırlar. Ayrıca sütünden, kılından, etinden yararlanılır. Uzun kuyruk tüyü nişan, süs ve sinek kovucu olarak kullanılırken yağından kandil yapımında, tezeğinden gübre olarak faydalanılır.

Asil Tİmsahlar

ASIL TİMSAHLAR» (Croeodilus), alt çenelerinin iki yanındaki dördüncü dişlerin ötekilerden iri olup ağız kapalı olduğu zaman üst çenenin yanlarındaki çentiklerin içine girmesi ve meydanda kalmasıyle tanınırlar. Bu tertip asıl timsahlara sırıtır gibi bir yüz ifadesi verir.
Başlıca tür bugün daha Orta ile Güney Afrika'da ve Madagaskar'da bulunan «Nil timsahı» dır (Crocodilus niloticus). Bunun rengi sırtında küçük siyah beneklerle süslü koyu bir tunç yeşilidir. Vücudunun alt yüzeyi kirli bir sarıdır. Nil timsahlarına eskiden Mısır'da mabut gözüyle bakılırdı. Eski Mısır mezarlarından bol sayıda timsah mumyası çıkmıştır. Eski Mısır'lılar hatta bir şehre timsahın adını vermişler ve «Croeodilopolis» demişlerdir.
Yağmur kuşlarından timsah bekçisi adlı bir türün timsahla sıkı bir arkadaşlık kurduğu söylenir. Arkadaşına tehlikeleri haber verdikten başka, onu, zırhına yapışmış sülüklerden kurtarmakta, hatta dişlerinin arasını temizlemektedir. Fakat timsahın müthiş düşmanları da vardır. Bunlardan biri yumurtalarıyle beşlenen firavun faresi'dir. İnsanoğlu da eti ve derisi için timsahı çok avlar. Nil timsahr'nın aşağı Mısır'daki yurdundan kaybolmasının bir sebebi de budur. Sahra bölgesindeki kuraklaşma da dev sürüngenin, tek tük köşeler dışında Kuzey Afrika'dan yok olmasına yol açmıştır. Bugün Nil timsahı'nın asıl yurdu Madagaskar'dır ve birçok kâşifler tarafından orada tetkik edilmektedir.
Nil timsahları'nın bir özelliği de, eti taze olarak yemeyip onu nehir kıyısındaki inlerinde çürümeye terk etmeleridir. Esaret hayatındaki timsahlara bu sebepten bayat veya idrarla ıslatılmış et vermek gerekmektedir. Timsahlar sindirimlerine yardım olmak üzere, midelerindeki besinleri öğütmeye yarayan çakıllar da yutarlar.
Nil timsahı, yumurtalarını, ağustos ile eylül sonu arasında yumurtlar. 20-30 yumurta uzunlamasına 5-9 santim boyundadır. Dişi kıyıda bir oyuk kazmakta ve yumurtalarını, kum tabakalarıyle ayrılmış katlar halinde buraya yumurtlamaktadır.

futbol haberleri

Galatasarayda Üç Bomba

1.Bonba;Feldkamp:oyuncu alınmazsa yokum dedi.
Galatasaray teknik direkterö feldkamp G.Saray'da deprem yarattı.31ocaktan itibaren transfer
yapılmazsa istifa edeceğini basın toplatısında açıkladı.
2.Bonba;Barusso G.Saray'da.Alman hocanın basın toplantısında açıkladığı istifa sözüne karşılık
kulüp başkanı Adnan Polat barusso transferini açıkladı.
3.Bonba;Sabri sarı oğlu ile yollar ayrıldı.feldkamp'ın disiplinsiz davranışları nedeniyle şikayetçi
olduğu Sabri'ye ''kendine kulup bul'' sözü genç yıldız büyük şoka girdi.

Fenerde Kezman Tehlikesi

İngiltereden gelen haber üzerine sarı-lacivertli takımın transfer gündemi bir anda alt üst oldu
Kezman'a Tottenham ve Portsmount'dan Kezman için 10milyonluk müthiş bir teklife hazırlanıyor.Ayrıca Fenerbahçe Kezman'a 3,3milyon euro vermesine ingiliz kulüb Kezman'a
5,4milyon vereceği açıklandı.

Beşiktaş'ta İyi İlerleme

6'da 6:
Beşiktaş ligte son beş maçını kazanması üzerine bugün oynıyacağı gaziantep maçını kazanırsa 6'da 6 yapmış olacak.